Maliyetlerle Sıkışan Piyasa Vergilerde Düşüş Bekliyor!
Enflasyonist baskı, artan finansman maliyetleri ve eriyen işletme sermayeleri, üretim ve yatırımda firmaları iyice köşeye sıkıştırdı. Piyasa aktörleri, firmaların nakit ihtiyacını azaltma noktasında, işletmelerin elini zayıflatan bazı uygulamalar için kanuni düzenlemelerin gerektiğine işaret ediyor.
Firmaların Üretim ve Yatırımda Hareket Alanı Daralıyor
Salgın sürecinde başlayan, ardından kurda yaşanan ani yükselişle hızlanan işletme sermayelerindeki erozyon, firmaların üretim ve yatırımda hareket alanını gittikçe daraltıyor. Enflasyonist baskı ve artan maliyetlerin kıskaca aldığı işletmeler, nakit sıkışıklığını aşabilmek adına bazı vergi düzenlemelerinde güncellemeye gidilmesini bekliyor. Kanunen kabul edilmeyen giderler kapsamındaki finansman gider kısıtlaması ile binek araç gider kısıtlamasının, firmaları yorduğuna işaret eden iş dünyası temsilcileri, geçici verginin de artık kademeli olarak kaldırılmasını bekliyor. Piyasanın talepleri arasında, biriken KDV iadelerinde sürecin hızlandırılması ile kira stopaj oranının kalıcı olarak indirilmesi de öne çıkıyor.
Ne Tür Zorluklar Yaşanıyor
Peki işletmelerin “yıpratıcı” olarak nitelendirdiği vergi uygulamaları şirketlere ne tür zorluklar çıkarıyor?
Kanunen kabul edilmeyen giderler kapsamındaki finansman gider kısıtlaması ile işletmenin, kendi özsermayesini aşan tutarda kullanılmış olan kredilerinin faiz giderinin yüzde 10’u kanunen kabul edilmeyen gider olarak kayıtlara alınmak zorunda. Yüzde 10’a denk gelen tutar işletmelerin carisine gelir olarak yazılıp, üzerinden kurumlar vergisi alınıyor. Geçen yıl yürürlüğe giren bu uygulama, şirketlerin kredi yerine özkaynaklarını kullanmalarını teşvik etmeyi amaçlıyordu. Ancak işletmelerin yüzde 70’ten fazlasının öz kaynaklarının dışında kullandıkları krediler ile faaliyetlerine devam ettiği düşünüldüğünde uygulama özsermayesi düşük olan işletmeler için ilave vergi maliyeti yaratıyor.
Borç ve Özkaynaklar
Aynı zamanda şirketlerin borç-özkaynak oranlarındaki artış da şirketlerin yatırım ve üretim için dış kaynak kullanımının zorunluluğunu, bu haliyle finansman gider kısıtlamasının yarattığı negatif etkiyi gösteriyor. İSO 500-2020 listesindeki işletmelerin yüzde 235’e dayanan borç-özkaynak oranı, piyasadaki genel manzarayı da özetliyor.
Vergi Matrahından İndirilmesini Engelliyor
Kanunen kabul edilmeyen giderler kapsamında yine geçen yıl getirilen binek araç gider kısıtlaması da işletmelerin faaliyetlerinde kullandıkları binek araçlara ilişkin giderlerin yüzde 30’unun vergi matrahından indirilmesini engelliyor. Şirketlerin bir diğer talebi ise kira-stopaj oranının kalıcı olarak yüzde 10’a indirilmesi. Kanun ile devlet, mal sahibinin ödemesi gereken kira gelir vergisinin yüzde 20’sini kiracısı olan işyerine tahakkuk ettiriyor. Ancak pandeminin başında işletmeleri desteklemek adına bu oran yüzde 10’a indirilmişti. İşletmeler, kira-stopaj oranının kalıcı olarak yüzde 10’a indirilmesinin firmaların sermaye yapısını güçlendirebilmesi ve nakit akışlarını düzenleyebilmeleri adına önemli olduğuna işaret ediyor. Firmaların nakit akışını zorlayan bir diğer uygulama da geçici vergi uygulaması. 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi sonrasında getirilen geçici vergi uygulaması ile devlet yılda 3 kez geçici vergi 1 kez de yıllık gelir vergisi beyanı alıyor. İş dünyası temsilcileri, 3 ayda bir devlete vergi ödemenin nakit akışını darbelediğini, yılda 1 defada tamamının verilmesinin firmalara rahat nefes aldıracağını dile getiriyorlar.
Avdagiç: Firmalar Zorlanıyor
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, son dönemde hem yatırım ihtiyacının artmasının hem de küresel boyuttaki enflasyon sorununun işletme sermayesi ihtiyacının büyümesine neden olduğunu, firmaları da finansman konusunda oldukça zorladığını söyledi. Finansman maliyetlerinin de arttığı bu süreçte bazı kanuni düzenlemelerin nakit ihtiyacını azaltma noktasında büyük fayda getirebileceğini kaydetti. Avdagiç, kanunen kabul edilmeyen giderlerde bir düzenlemeye gidilmesi, finansman gider kısıtlamasının limitlerinin gözden geçirilmesi, özellikle yurtiçinde ticaret yapan şirketlerde biriken KDV iade sürecinin hızlandırılması ve kira stopaj oranının kalıcı olarak indirilmesi gibi adımların işletme sermayesine katkı yapacak uygulamalar olduğuna dikkat çekti.